Akıntıya Karşı Yüzen Bir Sanatçı: Nurten Balaban'ın Özgün Yolu
Sanatın derinliklerinde kaybolan fırça darbelerinin, renklerin ve sembollerin peşine düşüyoruz. Nurten Balaban, eserlerinde kadın figürlerini sadece bir tema olarak kullanmakla kalmıyor, aynı zamanda evrensel duyguların ve kolektif bir hafızanın taşıyıcısı olarak konumlandırıyor. Onun tuvalinde can bulan her kadın, Anadolu'nun köklü kültürüyle modern ve masalsı imgeleri bir araya getirerek zamansız bir hikâye fısıldıyor. Renklerin coşkulu dansı, narın bereketi, kuşların özgürlüğü ve horozun cesaretiyle bezenmiş bu eserler, izleyicide sıcak ve samimi duygular uyandırıyor. Sanatçı, bu özel dünyasında izleyiciyi kendi içsel yolculuğuna davet ederken, aynı zamanda sanatın ruhu onarma gücüne de işaret ediyor. Nurten Balaban, bir ressamdan öte, tuvaliyle sessiz hikayeler anlatan bir hikâye anlatıcısı mıdır? Her bir eseri, izleyenin kendi içsel dünyasında yankı bulan, derin birer fısıltıdır. 'Bir resim bin söze bedeldir' Balaban'ın eserleri de anonim bu sözü doğrularcasına, kelimelerin ötesinde, ruhlarımıza dokunan anlamlar taşıyor. Şimdi, Nurten Balaban'ın renkler arasındaki büyülü yolculuğuna daha yakından bakalım.